TÜİK’in Nisan 2025 verilerine göre dar tanımlı işsizlik oranı %8,6’ya yükseldi. Atıl işgücü oranı ise %32,2’ye çıkarak son bir yılın en sert artışlarından birini kaydetti. Özellikle kadınlar ve gençler arasında işsizlik oranı dikkat çekici seviyelere ulaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, Nisan 2025’te işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,6 puan artarak %8,6 seviyesine çıktı. İşsiz sayısı 203 bin artarak 3 milyon 63 bine ulaştı. Bu oran, Kasım 2024’ten bu yana görülen en yüksek seviye olarak kayıtlara geçti.
Dar tanımlı işsizliğin ötesinde, zamanla bağlı eksik istihdam, iş bulma ümidi olmayanlar ve çalışmaya hazır ancak iş aramayanlar gibi grupları kapsayan atıl işgücü oranı Nisan ayında dikkat çekici bir artış gösterdi.
Bir ayda 3,4 puan artan atıl işgücü oranı %32,2’ye çıktı.
Bu oran, 2024 Nisan’ında %25,4’tü. Yani son bir yılda 6,8 puanlık sıçrama yaşandı.
Nisan verilerine göre işsizlik oranı:
Erkeklerde: %7,1
Kadınlarda: %11,5
Kadın istihdam oranı ise yalnızca %32,2, bu oran erkeklerde %65,8 olarak ölçüldü.
Genç işsizliği (15–24 yaş): %15,7
Erkek gençlerde: %11,2
Kadın gençlerde: %23,7
Bu veriler, özellikle kadınlar ve gençler arasında işsizlik krizinin daha derin olduğunu gösteriyor.
İstihdam edilenlerin sayısı Nisan ayında bir önceki aya göre 316 bin kişi azaldı ve 32 milyon 359 bin kişi olarak kayıtlara geçti. İstihdam oranı %48,8’e geriledi. Aynı dönemde:
İşgücü sayısı: 114 bin azalarak 35 milyon 421 bin
İşgücüne katılma oranı: %53,4 (Erkeklerde %70,9, kadınlarda %36,4)
Bu düşüş, işgücü piyasasındaki genel daralmayı ve özellikle kadınların iş gücüne katılımındaki yapısal sorunları ortaya koyuyor.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi, Nisan ayında 1,2 saat azaldı ve 42,2 saate geriledi. Bu durum, hem üretkenlikte düşüşe hem de iş güvencesizliğine işaret ediyor.
Uzmanlara göre Nisan verileri, Türkiye’nin iş gücü piyasasında mevsimsel dalgalanmaların ötesinde yapısal zorluklar yaşandığını ortaya koyuyor. Özellikle kadınlar, gençler ve güvencesiz çalışanlar için istihdam politikalarının yeniden şekillendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.